TURGUT ZAİM (1906-1974)

 

İstanbul’da doğan Turgut Zaim, Kadıköy Saint Joseph Koleji’nden mezun olur. Güzel sanatlarla ilgili bir aile içinde büyüyen ressam için özellikle İtalya’da dokuz yıl resim eğitimi alan küçük dayısı Mehmet Fuat model olur. 1920 yılında Sanayi-i Nefise Mektebi’nde (Güzel Sanatlar Akademisi) öğrenime başlar. Öğrencilik yıllarında Paris’e resim eğitimi için burslu olarak gönderilir, ama kısa bir süre sonra yurda döner. “Benim burada öğreneceğim bir şey yok” sözleri arkadaşları arasında Batı’yla ilişki kurmaya ilgisiz olarak yorumlanır. Yurda döndükten sonra geleneksel sanatlara yönelir. Turgut Zaim, Akademi’ye başladığı 1920’li yıllarda ilk tuval çalışmaları İstanbul ile ilgilidir. Özgün baskı resimde de ürünler veren Turgut Zaim 1930-31 yıllarından itibaren çinko ve linol baskı teknikleri ile 39 adet resim yapar. Bu çalışmalarındaki konu ve ele alış tarzı, diğer yaptığı resimlerden farklı değildir. Pastel, suluboya boya, yağlı boya resimleri dışında, çinko ve linol tekniğinde özgün baskı resimleri ile o dönemde Türkiye’de ilk ürün veren ressamlarımızdandır.

Turgut Zaim, Akademi’ye başladığı 1920’li yıllarda ilk tuval çalışmaları İstanbul ile ilgilidir. Ressamın anlatımıyla 15’i geçmeyen peyzaj nü resimlere gelince, o şöyle diyor: “Benim için önemli olan çıplak resim yapmaktan ziyade, yeni konuları ele almaktı. Çıplaklığın üzerinde durmayışım, modeli daima anatomik olarak ele alışımdan ileri geliyor. Manzara resimlerine gelince figürsüz olanları çok yalın buluyorum. Bu fikrim manzarayı hor gördüğüm anlamına gelmez, resimlerimde bu açıktır.”

Özgün baskı resimde de ürünler veren Turgut Zaim 1930-31 yıllarından itibaren çinko ve linol baskı teknikleri ile 39 adet resim yapar. Bu çalışmalarındaki konu ve ele alış tarzı, diğer yaptığı resimlerden farklı değildir. Pastel, suluboya boya, yağlı boya resimleri dışında, çinko ve linol tekniğinde özgün baskı resimleri ile o dönemde Türkiye’de ilk ürün veren ressamlarımızdandır.
Turgut Zaim, Türk geleneksel tiyatro örneklerinden olan orta oyunu ve onu seyreden insanları, titiz bir üslup, minyatürü hatırlatan bir disiplinle tasvir etmiş. Tüm yüzeye yayılan kompozisyonda, mavi, yeşil, turuncu, beyaz, kırmızı, siyah, sarı tonları en çok kullanılan renkler. Zaim, Türk minyatür resminin geometrik kompozisyon ve şematik figür esprisinden hareket etmiş, bu geleneksel biçimi çağdaş bir üslupta resmedebilmesinde gösterdiği ustalık ve özgünlükle, kendisinden önceki ve sonraki sanatçılardan ayrılan bir kişiliğe sahip olmuştur. 1939’dan sonra bazı D Grubu sergilerine katılır. Çok yönlü çalışmalar yapan Turgut Zaim, Orhan Veli, Ceyhun Atuf Kansu’nun kitapları için illüstrasyonlar dışında, Tezer Taşkıran’ın masal kitapları Dede Korkut Masalları ve Ahmet Kutsi Tecer’in Köroğlu kitaplarını resimler. Turgut Zaim’in yağlıboya resimlerinde farklı biçimler kullanmasına rağmen, renk tonu açısından minyatür resim sanatındaki renk anlayışına göndermeler vardır. Resimlerde çok büyük oranda açık-koyu (ton farkı) endişesi yoktur. Bunun sonucunda oluşan iki boyutluluk, bir yüzeyselleşme olarak algılanır. Genelde çok renkli olan Zaim’in resimlerinde büyük ölçüde yeşil-kırmızı, turuncu-mavi kontrast renklerin kullanıldığı ve bunların oran olarak büyük-küçük oluşunun bir başka zıtlığı meydana getirdiği gözlenir.